Kuzey’den Güney’e, Güney’den Efrin’e işgalci Türk devleti 34. yılına giren Kürt Özgürlük Hareketi gerillasının karşısında yenilerek, Kürdistan’ın dağlarını ve ormanlarını yakıyor. Karadan gerillalar ile savaşamayan Türk askerleri yasak ilan ederek ormanları yakıcı maddeler kullanarak yakıyıyor.
HABER MERKEZİ – Kürt Özgürlük Mücadelesi Komutan Agit öncülüğünde işgalci ve faşist Türk devletine karşı sıktığı ilk kurşunun yıl dönümü olan 15 Ağustos Atılımı’nın 34. yılını geçtiğimiz günlerde kutladı. Kürt Özgürlük Hareketi’nin 40. mücadele yılına girdiği şu günlerde yenilmezliğini ıspatlayan gerilla karşı işgalci Türk devleti ekonomisinin büyük bir çoğunluğunu işgal hareketlerine ayırarak çaresizlikle Kuzey Kürdistan’dan Güney Kürdistan’a oradan Efrin’e kadar her yeri bombalamaktadır. Kuzey Kürdistan’daki bölgelerde işgalci Valilikleri tarafından sivillere ve orada yaşayan yurttaşlara kapatarak fiilen yangını söndürmeyi yasaklıyor.
Kuzey Kürdistan
Amed; Kulp, Lice, Hazro yer yer yangın sürüyor. HDP Milletvekilleri ve bölgedeki yurttaşlar kendi imkanlarıyla söndürüyor.
Dersim; Ovacık, Çemişgezek ve Hozat’ta yangın sürüyor. Hozat’ta Sanatçı Ferhat Tunç’un da içinde olduğu 70 kişilik ekolojist ve köylüler kendi imkanlarıyla günlerdir yangını söndürmeye çalışıyor.
Hakkari, Şırnak (Beytüşşebap, Cudi, Gabar), Mardin (Omerya), Bingöl (Genç).
Kuzey Kürdistan’daki orman yangınlarında önce işgalci Valilikler açıklama yayınlayarak bölgeyi ‘Özel Güvenlik Bölgesi’ ilan ederek giriş çıkışları yasaklıyor. Sonrasında işgalci Türk ordusuna ait F16 uçak, Helikopter ve havanlarla bölge bombalanarak özel olarak yangınların çıkmasına sebep olan bombalar kullanılıyor. Daha sonrasında çıkan yangına müdahale eden köylülere engel olmak için bölge kuşatılıyor. Yangın çıkarılan bölgelerdeki belediyeler kayyumlar tarafından işgal edildiği için itfaiye zaten bölgeye gönderilmesi söz konusu bile değil.
Güney Kürdistan
Son bir haftalık süreçte Gare’nin Desta Kafya, Gundê Gezê, Kandil’in Zergelê, Kozînê, Sûredê, Bukriskyan, Metîna’nın Dola, Bradost birçok alanında işgalci Türk ordusunun bombardımanları sonucu ormanlık alanlarda ve bölgede yaşayan yurttaşların bahçesinde yangınlar çıktı. Türk devleti Güney Kürdistan’da KDP ile ortak hareket ediyor. KDP bölgede PKK’yi kötü göstermek yangınların PKK yüzünden çıktığını iddia ve çarpıtmalarda bulunarak Tğrk devletinin saldırılarını saklayarak temize çıkarmaya çalışıyor. Ama bölge halkı bombardımanlarda birçok yakınlarını yitirmeye rağmen ve maddi zararlar dahi görse bile bölgeyi terk etmeyerek çıkan yangınlara kendileri müdahale ederek bir direniş sergiliyor.
Efrin
Türk devleti ve bağlı çetelerin işgalinden bu yana yangın olmadığı bölge ve alan yok denecek kadar az. Daha çok zeytinleri ateşe veren devlet ve çeteler bölgeyi her anlamda katliamdan geçiriyor.
Bölge alanından bilgi aldığımız bölge halkı şunları söyledi:
İşgalci Türk devletinin Kürdistan’da uyguladığı politika sadece bir doğa talanı olarak veya insansızlaştırma politikası olarak değerlendirilemez. Sömürgecilik politikası gereği yıllardan bu yana Kürt halkının kendini savunma alanı olarak gördüğü ana evine, yurduna doğrudan yok etme, imha etme kapsamında saldırıyor.
İşgalci Türk devleti bu saldırılarında, Kürtlerin tek güvendiği barınağı yurtları olan dağlar ve ormanları bir politika olarak intikam alarak sömürgeciliğin her yerde olduğu mesajını veriyor. Dolayısıyla orman yakmalarını, dağlarınız ve ormanlarınız güvenli değil siz koruyacak bir yerini yok mesajı verilerek özel savaş politikası uygulanıyor.
Bununla beraber dağlardan ve ormanlardan intikam alma ve bu kadar öfke ile Kürdistan’ın doğasına saldırmalarının temel nedeni yenilmeyen gerilla mücadelesi yatıyor. Bombardımanlarında özellikle yanıcı madde kullanıyorlar. Yanmayan yerleri ise kendi elleriyle yakıyor. Son zamanlarda anlaşılıyor ki artık Türk ordusunun artık bu orman yakma meselesini bir taktik olarak ele aldığı görülüyor.